Haksız yere icra takibi yapan ve bu takip sonucunda karşı tarafın malvarlığına haciz koyan tarafın bu eyleminden dolayı manevi tazminata hükmedilebilecektir. Yargıtay 4.Hukuk Dairesi, 23.03.2016 tarihinde vermiş olduğu 2016/ 1361 E, 2016 / 3788 K sayılı kararında yapılan icra takibine karşılık borçlu olmadığını ispatlayan borçlu lehine manevi tazminat ödenmesi gerektiğine hükmetmiştir.
Olayda vatandaş bir telekomünikasyon şirketinden cep telefonu için 3G kampanyası satın almıştır. Ancak sonrasında bu satın alma işlemini Tüketici Sorunları Hakem Heyeti aracılığıyla iptal ettirmiştir. Ancak telekomünikasyon şirketi vatandaşa karşı bir kısım faturlarını ödemediği gerekçesiyle icra takibi başlatmış ve bu icra takibi sonucunda hem vatandaşın maaşına haciz konulmuş hem de evinde haciz yapılmıştır. Bunun üzerine vatandaş da mahkemeye başvurarak ilgili şirkete borçlu olmadığının tespitini ve haksız yere ödemiş bulunduğu paranın kendisine iadesini talep etmiştir. Yapılan yargılama sonucunda mahkeme talebini kabul etmiş ve ödediği bedelin iadesine karar vermiştir. Bunun üzerine vatandaş, haksız yere yapılan hacizler nedeniyle manevi olarak da zarara uğradığını, bu zararlarının da tazmin edilmesi gerektiğini belirterek davacı olmuştur.
Yargıtay, kararında davacı aleyhine yapılan haksız icra takibi ve haczin kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğunun şüphesiz olduğunu belirtmiştir. Kişilik hakları saldırıya uğrayan kişiye de mahkemelerce uygun bir tazminata hükmedilmesi gerektiğini vurgulamıştır.