Bilindiği üzere halk arasında koronavirüs olarak bilinen COVID-19 virüsü ilk 1 Aralık 2019 tarihinde tanımlanmış, ülkemizdeki ilk vaka ise 10 Mart 2020'de görülmüştür. Aradan geçen yedi ay, bir hukuki sorunun yargı içtihadıyla çözüme kavuşturulması için çok kısa bir süredir. Nitekim ülkemizde henüz iş yerinde COVID-19 virüsünü kapmanın iş kazası olarak tanımlanması yönünde kesinleşmiş bir yargı kararı bulunmamaktadır. Ancak Yargıtay 21. Hukuk Dairesi'nin 15.04.2109 tarihinde vermiş olduğu bir karar, sorumuzun cevabı açısından da büyük önem taşımaktadır.
Trabzon'da tır şoförü olarak çalışan bir vatandaş, çalıştığı şirket tarafından 26.11.2009 tarihinde Ukrayna'ya gönderilir. İşlerini tamamladıktan sonra ise 11.12.2009 tarihinde yurda dönüş yapar. Trabzon iline dönerken yolda kendisini iyi hissetmediği için 13.12.2019'da hastaneye gider. Hastanede “ akut üst solunum yolu enfeksiyonu, tanımlanmamış ” tanısı olan vatandaş, iğne yapılıp gönderilir. Ancak şikayetlerinin artması üzerine iki gün sonra Karadeniz Teknik Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesine "“ bir haftadır öksürük, balgam, halsizlik, 2 gündür 40 derece ateş ” şikayetleriyle başvurur. Hastanede yapılan tetkikler sonucu kendisine H1N1 ( domuz gribi ), pnömani ( zatürre ) ve ARDS ( akut solunum sıkıntısı sendromu ) tanısı konur ve yoğun bakıma alınır. 26.12.2009 tarihinde ise hastalığı atlatamayarak hayatını kaybeder.
Ölüm olayı üzerine şoförün yakınları ölümün iş kazasına bağlı olduğu gerekçesiyle mahkemeye başvurur. Yerel mahkeme ölümün iş kazasından kaynaklı olduğu iddiasını kabul etmeyerek davayı reddeder. Kararın temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 21. Hukuk Dairesi Esas: 2018/ 5018, Karar: 2019 / 2931 sayılı kararında, "Adli Tıp Kurumu raporunda, H1N1 virüsünün kuluçka süresinin 1 - 4 gün arasında değiştiği, murisin 13.12.2009 tarihli hastaneye başvurusunda belirttiği şikayetlerin hastalığın başlangıç belirtileri olduğu takdirde hastalığın bulaşmasının bu tarihten 1 - 4 gün öncesinde gerçekleşmiş olacağının bildirildiği,buna göre davacı murisinin, işveren tarafından yürütülmekte olan iş nedeniyle Ukrayna’ya yapılan sefer sırasında bulaştığı yukarıda belirtilen rapor kapsamından anlaşılan H1N1 virüsüne bağlı olarak, daha sonra meydana gelen ölümünün iş kazası olarak kabul edilmesi gerektiği açıktır." tespitini yaparak yerel mahkeme kararını bozar.
Yani Yargıtay, çalışanın işverenin işi için gittiği yerden bulaşıcı bir hastalık kaparak ölmesini göz önünde bulundurarak olayın iş kazası olduğu noktasında tereddüt bulunmadığını söylemektedir. Domuz gribi olarak bilinen H1N1 virüsünün yayılmasının, bulaşma riskinin COVID-19'le benzerlikleri göz önünde bulundurulduğunda, Yargıtay'ın ilerleyen dönemde görüş değiştirmemesi durumunda iş yerinde çalışırken COVID-19 kapan ve bedensel zarara uğrayan mağdurların da bu Yargıtay kararı gereğince iş kazası tespit davası açabilmelerinin yolu açıktır.